The Stoya Times

merdo - Gazete nga Turkey -

Publiko ne Denmark - Aktivitete Sociale edhe Defrime - 08 Sep 2016 16:39 - 4

Bu yıl bazı dönemlerde yaşadığım birtakım sorunların zirvesindeyken sayıkladığım bir yazımı sizinle paylaşarak neyi amaçlıyorum? Bugün yine ruhumun şırınla çekilişini hissederek evreler arası yolculuk yaptım yaşadığım rahatsızlıkta, bunu taçlandırıyor olalım :)

30 Mayıs

otobüse bindim. 
yanıma oturanın yanlış anlaşılmayacak şeylerimi yanlış anlamaması için yanlış anlaşılacak şeyler yaptım.
indim.
başkasına bindim.
indim.
taksime geldim çantam çok ağırdı.
istiklale girmedim çok kalabalıktı.
cihangir, cezayir sokağı, boğazkesen caddesi, tophane.
ve yeryüzünün en dağınık ve ritüelsiz mabedi.

Tüm bu yaşananlardan sonra dünkü ayini hatırladım. Güzel bir şey olmuştu.

Ne zaman düşüncelerimden tedirgin olsam insanlar bana bakıyor.
Düşüncelerinden tedirgin olmakla kastın ne, açar mısın?
Düşüncelerini mi?
Ben mi? Anlaşamıyoruz.
Anlatamıyoruz.
Anlatacağım. Birilerini kalıplar içine sokmaya çalışarak, ötekileştirip yaftalayarak, hiçbir zaman hiçbir şey olamadıkları bu dünyada kendini kanıtlamaya çalışan insanlar var. Onu biliyorsundur.
Biliyorum.
Biliyorum demekle olmuyor işte.
B*ktan bir şaka yapacaksın sandım, korktum.
Hatırlamıyorum bile o şakayı, sinirliyim görmüyor musun.
Ben görmüyorum, gören sendin.
Ha, evet. Bu adam gelip hayatı hakkında en ufak bir fikir sahibi olmadığı birine saydırıyor. Sen de ona saydırmıyorsun. Saydır korkma, ben arkandayım.
Hep beni öne sürüyorsun.
Önde olan bendim.
Ha, evet. Ben de bundan bahsediyorum. Önde olanın önemi yok aslında. Ben böyle düşünüyorum en azından.
Ben de.
O halde buna nasıl katlanabilirim?
Katlanamazsın.
Küfredeyim mi?
Sorman hata.
Sanırım benimle dalga geçiyorsun.
Hayır, kendimi test ediyorum.
Sen ben diye bir şey yok. Hatta sen diye bir şey de yok. Aslolan benim. Bunu daha önce düşünmüştük. Bu da ilk konuşmamız.
Bu adam nereden çıktı peki?
Ha, o mu? Sana şekilci diyor.
Karşıma çıksa yüzüme bakamaz be.
Haha, harika gidiyorsun!


11 Haziran


BUgün yine sizinle paranoyik sorunlarımı paylaşacağım. Zaten pençesinde bulunduğum sarsıcı rahatsızlık halleri, takip edilme hissi, takip edilmese de nerede olduğu biliniyor hissi, nerede olduğu bilinmese de NUmarası biliniyor hissi, NUmarası bilinmese de ne numaralar düşündüğü biliniyor hissi, yine beni dün gece bilmediğim bir NUmara tacizinde ensekökümden yakalayarak silsile halinde saldırıya geçtiler.

*dızzzp*
sıfırbeşyüzbilmemkaç ve bilmemnereninsapığı olsa GErek. Daha önce de haftasal aramalarda bulunan ismini vermek istemediğim bir ARkadaştan dolayı acaba yine mi o fakat artık gizli numaradan aramıyor mu psikozuna kapılıvermiş bulundum. Bulunuvermişken de telefonu açıvermiş, alo deyivermiş, cevabı beklemeye koyulmaya kalmadan
"yannnlış oldu galiba" deyiveren hanımefendinin sesiyle bu azap verici konuşmanın sonuna geldiğimizi mutlulukla fark etmiş bulundum.
CEvap vermeye koyulmaya kalmadan "e..." diyebilmişken yine aynı sürATle "mert" dedi, "mert köksal'ı arıyordum. sen mert misin?"
"E-e-e-e-evet evvvvet de mert'im de, bendenizim de köksal değilim kusura bakmayınız hanımefendiciğim."
"Ah pekiyi, kusura bakma, iyi akşamlar."
"İyi akşamlar."
"İyyakşamlar."
"İyakşamlar."
"Yakşamlar?"
"Yakşamlar, yakşamlar. Lütfen, yakşamlar."
finito

Ve bu badireyi de badireleşmeden atlatabilmenin verdiği İÇ huzurla birkaç gün önce yaşadığım İÇ sıkıntıyı tekrar bir gözden geçirme fırsatına nail olduğumu fark edivermiş bulundum.

Olay şuyDUUU:

Birkaç gün önce, gününü hatırlamıyorum, yatağımdayım, 5 dakika sonra uyumak gibi yüce bir amaçla başımı yastığa koyacağım ANcak birdenbire bastırıveren " mühim bir şeyi kaybedip de onu bulana kadar çektiğimiz acımtırak, iç bunaltan, köy göçüren, bilek kestiren ve bolca kötü söz söyleten berrrrbat hissi" yaşadım dakikalarca hiçbir sebep yok iken. Tabii biz makine değiliz ki yanlışlıkla para üstünü vermeyelim veya mesajı yanlış numaraya atalım veya yanlış şarkıyı o an açalım. Kİ biz makine olmasak da evet elimize, kolumuza, bacağımıza, boynumuza, parmaklarımıza, gözkappaklarımıza sahip çıkamadığımız olmuyor mu oluyor ELbettte. Fakat niçin bir insan böyle spesifik bir hissi hiç yokken hisseder, insan hiç düşünsel anlamda bozulur mu? Aslolan varlığımızın dışındaki bedenimiz elbette ki bozulur örnekleri vardır DA buna akıl erdiremez oldum. Birkaçına danıştım kaçtılar, kalan birkaçıysa birkaç şey zırvalayıp BİR BİR kaçtılarrr.

BU yazıya da başlamadan birkaç dakika evvel yine sıfırbeşyüzbilmemkim aradı, alo'mun al'ını alıp O'sunu bana bırraktı ve kapatarak uzzaklaştı.

Bu derdişahanemi paylaştıklarımın birçoğu anlamadı,önemsemedi, oralıolmadı, yüzümebakmadı, dinlemedi, duymadı, duyupgörmezden görüpduymazdan geldi ve ben şimdi NE yapayım? Sanırım mesleğinin ilk hecesi PSİ olan bir insanevladına başvurmam gerrek umarım bir PSİkoPAT ile karşı karşıya kalmam yeniden.

Financo

SluttyOrphanInarius Reborn

Komentimet (4)

Pirinç
Tahminimce akşam yemek yemediğimden dolayı kaynaklanan biraz baş dönmesi ve yanında gevremiş,akşamdan kalma mide bulantısı hissi, bu yoğun ve insanı karanlığa iten duygular içerisinde yazılmış makaleye biraz göz gezdirdikten sonra dayanılması oldukça güç ve kör edici bir acı haline gelerek kendini azdırdı. Lakin, şunu beynime kazımış bulunmaktayımdır ki şu lahza dan itibaren bilinmeyen veyahut kendini bilinmezliğe atamış numaraları ne açacağım, ne açtıracağım, ne de açılacağım, ki bu açmak kelimesinden türetilmiş mecazi anlamlara da gelmektedir. Kim bilir belki burada arzulanan şey alttan gizli gönderimler yapmaktır. Ohh, Sanırım bazılarının yanında benim de PSİ ile başlayan mesleği idame ettiren o insanevladına başvurmam gerek. Bir yere ayrılmayın. Esen kalın....
Okumadim ozet gec
Qafam duManLı xd