Merhaba,

Siyasete girmeyeceğim dedikçe içine çekiyorlar :) OHAL ilan etmiş başkan olan arkadaş şimdi, bugün şahsımın ne karakterini ne adamlığını bırakınca bir makaleyle yapılan yanlışları anlatmak istedim. Belki bundan sonraki yeni yüzlerin de işine yarar.

Şimdi öncelikle bildiğiniz gibi Kapgan göreve gelmeden önce Patagoniada silah bonusumuza yapılan saldırıyı savunamadık. Q5 DS bizim yanımızdayken, bir de x2 enerji varken Türkiye gibi bir ülke son 10 aydır ilk defa böyle bir savaşı kaybetti. Bu savaşın ardından açıp vuranlara baktığımda gördüm ki KapganHan da dahil olmak üzere bırakın FF vurmayı 50-100 hit tokatlayıp geçmişler. Bunu bir cebimize koyalım.

Göreve gelmesinin ardından, bonusu geri aldıktan sonra Cuyo bölgesine, Arjantin seferinde birlikte hareket ettiğimiz ülke olan Bulgaristanla hiç koordine olmadan savaş açtık. Cephenin bitmesine 8 saat kadar varken fark Q5 DSye karşı 4 milyar civarındaydı ve hepimiz aslında savaşın bırakılacağını sanıyorduk. Geçen ay, dünya savaşı yaşanmasına rağmen Türkiye olarak DSye karşı yalnızca 4-5 defa o da Paris gibi önemli savaşlarda vurduk. Niye? İnsanlar stoklarını harcamasın, zor durumlarda lazım olur diye. Bu arkadaşımız 4 milyar fark varken, ittifak planı diye bir şey çıkarıp ülkeyi DSye karşı ne var ne yok vurdurdu ve savaşı kaybettik. 3 defa sordum yine soruyorum, ittifak yönetiminde bu savaşı kesin kazanmamız lazım, ona göre plan yaptık destek gelecek diyen kim kendisine? Burdan söz veriyorum ittifak yönetiminden çıkarılacak o kişi, buyursun söylesin.

Bu savaşın ardından, en çok hasarı vuran RoS ordusu haklı olarak tepki gösterdi ve siyaset bilimcisi başkanımız da durumu insanlara açıklamak yerine, en çok hasar potansiyeline sahip ordularımızdan birinin komutanına hakaret ederek olaydan sıyrılmayı tercih etti. Bunun üzerine kendileri de Türkiye savaşlarına DO vermeyeceklerini söylediler. Bunu da koyalım cebimize. Yani bu arkadaş kendisi tokatlayıp geçtiği gibi, fedakarlık yaparak cephelerde boy gösterenleri de küstürmekten imtina etmiyor.

Daha sonra gelelim MSB kısmına. MSB görevini üstlenen arkadaş kimdir bilmem. Fakat göreve geldiğinden beri paşamlı konuşmalar, insanlara bir değişik muameleler. Kendisini çok defa güzelce bu konuda uyarmamıza rağmen değişiklik olmayınca ben de şahsen artık işi gırgıra vurdum. Üslup probleminin yanında, çok önemli dedikleri cephede tanklayacak kişilere 300 silah şimdi al cephe sonuna gel gibi anlamsız cevaplar vermeleri, stok yakacak vatandaşları yönlendirmemeleri gibi meseleler de oldu.

Silah alımlarına gelirsek. Aylardır bir düstur olarak al-sat yapanlardan silah almayız, üreticilere de 1-2 gold fazladan para veririz kazansınlar diye. Sonuçta vatandaş zengin oldukça ülke de zengin oluyor. Fakat bu arkadaşlar göreve gelir gelmez benzer bir kural getirmediler, duyurmadılar. İlk 1-2 günün ardından gördük ki kural falan yok, bulunduğum ordudan da dahil olmak üzere herkes bu şekilde devlete silah satmaya başladı. Daha sonra, bazı kişilerden çok heli aldıkları için adaletli olmak adına başkalarından da alacaklarını söylediler, eyvallah. Fakat bu sebeple birilerini redderken, gördük ki zengin etmek istediklerinin bütün stoklarını her gün çekinmeden satın alıyorlar. Sonra bu al-satçılardan almama kuralını getirdiler. Naci makalede duyurdular diyor doğrudur ben görmedim. Benim şahit olduğum, dün ülke başkanı shout atarak sadece üreticilerden alım yapacaklarını söyledi. 1-2 saat shout geçti sonra alım yaptık dedi ki akşam 6ya kadar alım yapmanın anlamı nedir onu da bilmiyorum zira ülkenin çoğu işinde gücünde olan adamlar ve akşam 7den sonra oyuna girebiliyorlar zaten. Neyse, üreticiden alım yapacağız demelerine rağmen akşam defteri incelediğimde gördüm ki yine al-sat yapanlardan alım yapılmış. Kendisine sorduğumda, yeterince kişinin silah satmadığını o yüzden böyle bir yola başvurduklarını söyledi. Amenna, fakat neden *yeterince silah alamadık, o yüzden üretici olmayanlardan da alacağız* diye de duyuru geçmiyorsun? Yoğunlarmış, o yüzden.

Yine MSB defterini incelediğimizde gördük ki, pazardan 370 goldluk silah çekilmiş fakat bu 125 TRYden hesaplanmış. Bildiğiniz gibi devlet 200 liradan CC basıyor ve hesaplamalar da buna göre yapılıyor. Haliyle buradan 222 goldluk bir devlet zararı var ki kendisi de makalesinde bunu kabul etmiş. Ayrıca 15.000 TRY ülke başkanından MSBye aktarılmış silah alımı için ve bu da 120 gold olarak hesaplanmış. Halbuki bu da devlet için 75 golda tekabül ediyor yani 45 gold da buradan açık var. Ek olarak, göreve geldiklerinden beri yaklaşık 1 haftada 1800 Q3 heli dağıtmış hükümet. Buna rağmen gidip bir kalemde, tek kişiden, piyasa fiyatının üstünden, 11.000 Q3 heli satın alıyorlar.

Kendisinin kabinesindeki kişilerle konuştuğumda, ki aslında kabinedeki arkadaşlar ülke chatinde de serzenişte bulundu daha önce, gördüm ki ülke başkanımız defterleri daha kendi kabinesindekilerle paylaşmıyor. Bizde gelenektir, bütün defterler dönemin ilk günü hükümet kanalına pinlenir, isteyen istediği zaman girer bakar. Kendisi Discorda gelip bir cephe yönetmiş, sesliye girip bir meseleye müdahale etmiş değil. Hükümetin kurduğu whatsapp grubunda ülke başkanı yok. Bunlar da haliyle bize ortada iyi niyet olmadığını ve gizlenen bir şeyler olduğunu düşündürüyor.

Hem şahsım adına, hem ordum hem daha önce ülke yönetiminde görev almış hangi ordudan olursa olsun abilerim arkadaşlarım adına söyleyebilirim ki ülkede yeni yüzlerin ortaya çıkması, güzel şekilde ülke yönetmesi bizi mutlu eder zira burada saatlerimizi harcamaktan, nöbetleşe uyumaktan biz de memnun değiliz. Fakat, tepeden yönetime inmeye çalışan, kabinesine ve tecrübesine bakmadan nedeni bilinmez bir ısrarla başkan olmaya çalışan bu gibi kişiler konusunda aylardır çekincelerimizi dile getiriyorduk. Gel gelelim henüz bir haftalık süreçte yaşadıklarımız ortada. Aylardır kurulmaya çalışılan ve onlarca kişinin emeğiyle rayına oturtulan bir sistemin, bu şekilde akla mantığa sığmaz hareketlerle yıkılmasına benim gönlüm razı gelmiyor. O yüzden umarım bundan sonra bütün vatandaşlar olarak daha dikkatli seçimler yapar, kimlere güveneceğimize dikkat ederiz.

Saygılarımla,