Makhnovshchina

Publiko ne Denmark - Aktivitete Sociale edhe Defrime - 06 Jul 2017 03:55 - 15

Sevgili Danimarkalı kardeşlerim, yoldaşlarım ve güzel kuzeyli kızlar.

Merdo'nun dönüşüne şahit oluyorsunuz. Özlem gidermek için epey vaktimiz var. Peki hiç aklınızdan geçmiyor mu? "Nerdeydin lan sen?" diye. Anlatıyorum.

Bölüm 1 - fi dizisi figüranlığı

Sınıfta kalacağım kesinleşmiş, son finalden çıkmıştım. Moda sahiline gidip biraları emmeye başladım ramazan ayı falan dinlemeksizin. Bir arkadaşım aradı beni o sırada, gel sen de dedim. Geldi, bir sürü içtik, midem tahıl ambarına döndü. Gecenin sonunda bu arkadaş bana bir teklifte bulundu.
"Yarın gel yine Kadıköy'e, bir kız var onunla tanıştırayım seni keyifli bir insandır."
Olur, dedim canıma minnet.

Ertesi gün 15.20'de buluştuk. Biz yemek yerken kız tam 16'da geldi. Kitap festivali vardı o dönem Haydarpaşa'da, bilen bilir. O gün de Murathan Mungan mı dersin Hasan Ali Toptaş mı ararsın hepsi orada. Gidelim dedi kız, olur dedim zıpladım gidiyoruz. Fuar alanı o kadar kalabalıktı ki aynı anda 6 kişi vücuduma temas ediyordu. Orada teklifi sundum: "Havaya bak, kalabalığa bak ve bugün cumartesi, gelin bira içelim sahilde." Kız hemen kabul etti, arkadaşım kem küm ediyordu. Ben ona "gelmeyeceksen zippir git ben de dalgama bakayım" dercesine bakıyorum. Sonunda o da geliyor.

Yanılmıyorsam 18 sularında oturduk başladık içmeye. Çok eğleniyoruz, kehirkehir gülüyoruz kahkahalarımız Marmara Denizini çınlatıyor. Ancak herkes böyle gülerken içlerinde masum olmayan bir isim var: BEN.

Kızın balerin olduğunu biliyorum ve yol boyunca arkasında kaldığım süreçlerde yeterli bilgiyi topladığım için güdümlü bir füze gibiyim.

Son biralardayken aramıza bir kadın bir erkek katılmak istedi, buyurun dedim bir siz eksiktiniz. Biz bunları sevgili sanarken, erkek olan 15 dakika sonra kızı bize kitleyip gitti. Gelen kız önce muhabbetimizi felsefi varoluşsal konulara çekti, sonra biseksüel olduğundan bahsetti. Öyle deneyimleri vardı ki, burda anlatsam Hollanda'da yankılanır. Bense bu sırada esas kıza yanlıyorum, Sartre'dan alıntılar, Camus'den dem vurmalarla iyice pişiriyorum işi.

Hızla geçiyorum, saat 00.30. Yine üçlü kalmıştık. Erkek olan bana "gidelim ya geç oldu marmaray kapancak" diyen gözlerle bakıyor. Ben ona Haydarpaşa'daki gözlerimle aynı yanıtı veriyorum. Ama gel gör ki gitmiyor! Balerin, ben ve bu madrabaz şarap almaya gidiyoruz. Sabahlayacağız.

Sahilde üçüncü şarabın yarısına geldiğimizde banktaydık. Benim madrabaz arkadaş balerinle tam ortamıza oturmuştu. Ancak işemeye gittiğinde balerin çevik bir hareketle bana yanaştı. Hafiften kolunu okşuyorum o da hafiften bir işler peşinde. Madrabaz saat 04 sularında "ben bir yürüyeceğim" dedi olanca sıkılganlığıyla. O saatte bu eylemi ve beyanı sorgulamadan ardından baktık. Yaklaşık on adım sonra aynı anda birbirimize dönüp öbüşmeye başladık. Bu yarı sevişmenin kırk dakikasında kucağımda bulunan balerin, önce "dört duvar arasında olmalıydık" gibi sözler sarf etti. Saat 4, sen bulursan gelirim dedim. Sonra bir şey deneyeceğim dedi. Geri çekildim. Korkma ya kısa sürecek deyince hadi dene dedim. Tişörtümü kaldırıp meme ucuma lıp lıp yaptı. Neden yaptın bunu, gıdıklandım dedim. Biseksüeliteni ölçtüm, dedi.

Devam edecek...

Financo

denizerus Grid chicagolupanpa

Komentimet (15)