Halk Gazetesi

fulin445 - Jornal de Turkey -

Publicado em Turkey - Assuntos financeiros - 17 Mar 2020 06:20 - 8

2010: Türkiye emin adımlarla büyümeye devam etti. İnşaat sektörünün yıllık büyümesi yüzde 24 oldu. Ekonomi birinci çeyrekte yüzde 11.8 büyüdü! Milli gelirimiz bir yılda 2.354 dolar arttı.
2011: Yılı yüzde 8.5 büyüme ile tamamlayan Türkiye, Çin'den sonra dünyada en fazla büyüyen ülke oldu. Cumhurbaşkanı Kanal İstanbul fikrini ortaya attı.
2012:  Mega projeler kamunun iyice gündemine oturdu. Akkuyu'ya yapılacak Nükleer Santral'ın proje görseli ortaya çıktı. İhracatta Cumhuriyet tarihi rekoru kırıldı.
2013: Haziran ayında patlayan Gezi Parkı olaylarından Türkiye piyasaları da etkilendi. Dolar/TL ilk kez 2 TL'yi aştı. İşsizlik yüzde 9.2 seviyesindeydi.
2014: 2014 ekonominin alarm sinyalleri verdiği bir yıl olarak kayıtlara geçti. Kredi not görünümünde bozulmalar olmaya başladı. ‘Asrın projesi’ Marmaray açıldı. Dolar/TL 2.40'ı aşarak tarihi zirvesini gördü.
2015: Dolar/TL 2.80'i gördü. Bank Asya TMSF'ye devredildi. Yerli otomobil için İsveç'ten prototip satın alındı. Daha sonra bu prototip kullanılmadı.
2016: Ekonomide bir yönetim şekli değişikliğine gidildi. Maliye Bakanlığı'na Berat Albayrak atandı. Türkiye temmuz ayında FETÖ'nün hain darbe girişimini savuştururken Türkiye ekonomisi zor bir döneme girmeye hazırlanıyordu. Darbe girişiminin ardından kısa bir süre sonra dolar/TL 3.00'ü aştı. Ekonomi 27 çeyrek sonra daraldı. Kredi not görünümü bozuldu.
2017: Türkiye ekonomik krizin etkilerini savuşturmak için hızlıca önlemler aldı. Kredi Garanti Fonu ile şirketlerin çekeceği kredilere devlet kefil oldu. Kamu bankaları uygun koşullarla kredi vermeye başladı. Varlık Fonu zengin kamu kaynaklarını tek bir şemsiyede topladı. 2017'de ekonomi alarm sinyalleri veriyordu fakat 2018'de çok az insan bu çapta bir kriz bekliyordu… Bu arada yerli otomobil için Türkiye’nin Otomobil Girişim Grubu kuruldu.
2018: Ve ekonomik kriz… ABD ile olan gerginliğin de etkisiyle dolar/TL 7.20'yi aştı. Şirketler art arda konkordato ilan etmeye başladı. Hacizler iflaslar birbirini izledi. Merkez Bankası faizleri sert bir şekilde yukarı çekti. İşsizlik 15 yılın zirvesine çıktı. Türk Telekom bankalara olan borcunu ödemeyince bankalar yönetime el koydu.
2019: 2018'de yaşanan her şey 2019'un bir nevi habercisiydi. Büyük mega projelerden alarm sinyalleri gelmeye başladı. Vatandaş art arda gelen zamlarla neye uğradığını şaşırdı. Çaya, şekere, benzine, motorine zam üstüne zam geldi. Piyasalar tekrar edilen İstanbul seçimlerinin etkisiyle çalkalandı. Ticaret savaşları etkisini iyice hissettirirken Merkez Bankası Başkanı ani bir kararla tarihi şekilde görevden alındı.
Özet:Türkiye 2010'lu yılların ilk yarısına çok iyi bir ekonomik performans ile başladı.Belki yapılan yanlış yatırımlar sonucu veya ekonomide izlenen yanlış politikalar nedeniyle büyük bir ekonomik bunalımın eşiğinde.Türkiye bu bunalım ve krizden çıkış arıyor fakat bunun nasıl yapılacağını unuttu veya unutturuldu hatırlayamıyor...

Patrocinador

KingorionKingorionKingorionKingorionKingorionKingorionKingorionKingorionKingorionJohn PriceTelefonistu10B A R O NNizharastark2097ceca_79su152dynamo magican

Comentários (8)

Eline saglık o7
Teşşekür ederim (:
Resmi söylemleri okuduğumuza göre şimdi gerçekler: 1- 2008-2009 krizinin ardından dünyaya pompalanan ucuz dolar ve yatırımcıların yeni liman arayışları ile TR rahat para bulmaya başladı. Sanılanın aksine o gün atılan ekonomik adımlar daha sonrasında TR nin zor dönemlere girmesi için biçilmiş kaftan olacacaktı. Bu dönemdeki olumlu ekonomik verilerin de gazıyla uzmanların uyarıları dinlenmeyip inşaat sektörü şişirildi. 2- 2013 ve sonrasında gittikçe hükümet halk üstündeki baskıyı artırmaya başladı. Gezi olayları ve sonrasında yaşanan toplumsal gerginlikler sosyal kırılmaları ve ciddi ayrışmaları peşinde getirdi. 3- 2013 ten sonra başlayan devletin her alanda tek söz sahibi olması anlayışının destek bulması, üretici ve tüketicideki güveni azaltmaya başladı. 2014 ten sonra özel mülkiyetlerin baskılanması, bazılarına cemaat operasyonları adıyla el konulması (kayyım atanması vb.), hem ulusal hem de uluslararası finans çevrelerinde olumsuz karşılandı ve TR nin güveni ağır yaralar almaya başladı. 2015 te özel bir bankaya devletin el koyması ile de çift dikiş atılmış oldu.
4- 2016 da gerçekleşen darbe girişimi (!) TR için bir ciddi bir kırılma oldu. Olaylar sonrasında, hem uluslararası kurumların beklediği geniş çaplı şeffaf bir soruşturmanın/araştırmanın yapılmaması, MİT müsteşarı, Genelkurmay başkanı vb. tüm kilit isimlerin sorgulanmaması, bir de üstüne darbenin araştırılması teklifinin reddedilip sadece devlet söyleminin kabul ettirilip tüm medyada (bu sürece kadar aşamalı olarak medyanın kontrol altına alınması ayrı bir konu) tekrar edilmesi, Türkiye hükümetinin/devletinin güvenini iyice sarstı. OHAL ile yapılan uygulamalar, KHK lar ve anayasanın askıya alınması ile de Türkiye nin uluslararası kamuoyunda neredeyse tüm sempatisini kaybetmesine ve ekonomik olarak yatırım yapılamaz seviyesine gelmesine neden oldu. 5- 2017 de gerçekleşen referandum ile halk kendi isteğiyle rejimi değiştirdi. Sonrasında Türkiye nin AB ile müzakereleri tamamen durduruldu.
6- 2018: TR nin devam eden iç gaz almaya yönelik pan-osmanlı cı politikalarla gerilen dış ilişkilerle birlikte daha da tetiklenen Dolar/TL kurundaki hızlı yükseliş, şark kurnazlığıyla, SWAP oyunlarıyla, yüksek faizli dış borçlanmalarla ve bu borçların vatandaşa dolaylı olarak yüklenmesiyle Türkiye halkı ciddi oranda fakirleşmeye başladı. (devam da etmektedir.)
Evet kesinlikle size katılıyorum güzel noktalara parmak basmışsınız.
Gerçek hayatta bi yomada yok o yüzden böyle yukarıdakilerin hepai tırı vırı
Piyasada dolar gırla dönerken bizimkiler bir fabrika kurmak yerine range rovera audiye mercedese bindi