This is an information article for Turkish citizens, sorry that there is no English version.

Merhaba,

Bildiğiniz üzere eRev dünyasında her geçen gün yeni bir gelişme yaşanıyor ve hem askeri gücümüz hem diplomatik bağlantılarımız vesilesiyle yaşanan çoğu gelişmenin ülke olarak merkezinde yer alıyoruz. Şu anda içerisinde yer aldığımız ittifak olan MDP'nin kuruluşundan bu yana, özellikle son zamanlarda yaşanan gelişmeleri sizlere aktarmak istiyorum. Dünyada yaşananları takip etmek hem olası durumlar için hazırlıklı olmayı sağlayacak, hem de özellikle yeni oyuncular için oyuna bağlanmak adına bir vesile olacaktır.

MDP

Türkiye ve Çevre Ülkeler

Bildiğiniz üzere MDP ittifakı saldırgan değil, barışçıl bir tutum takınıyor ve tüm üyelerini eşit şekilde önemseyerek toprak bütünlüklerini korumaya çalışıyor. Bununla birlikte, ittifakların genel problemi olan bir ülke bonus için savaşırken diğerinin orjinal bölgeleri için savaşması durumu ortadan kaldırılmış oluyor.

Bu anlayış üzere, öncelikli olarak hızlı bir şekilde Bulgarların üzerine gittik ve bizimle baş edemeyeceklerini anladılar. Kendileriyle NAP imzalarken, dostumuz Yunanistan'ın da güvenliğini sağladık ve üçlü bir anlaşma hazırladık. Bulgarı orjinal bölgelerine geri attıktan sonra, ordu komutanlarımızın da katıldığı bir toplantıyla halkın görüşleri alındı ve Türkiye olarak savaşlara devam kararı aldık.

Önceki aylarda, yanımızdayken zerre varlığını hissetmediğimiz, karşımızdayken de son bölgelerini savunurcasına bize karşı vuran Ukrayna ile hesabımızı görmeyi uygun bulduk. Oyunun en güçlü beş ülkesinden biri olan Ukrayna'yı alt etmek için iyi bir organizasyon ve stratejiye ihtiyacımız vardı ki bunu da İran ve Japonya ile sağladık. Bu noktada, ittifak karargahı düzeyindeki iletişimi için WS10'a da tabi teşekkür etmemiz gerekiyor. Hem anlattığımız Ukrayna özelinde, hem de ittifak olarak hemen her cephede başarılı olmamızın altında yatan iletişim altyapısında da ülke olarak büyük katkımız bulunuyor.

İran ve Japonya'nın doğrudan, MDP'nin MPP düzeyinde desteği ile Ukrayna seferine başladık. Japonya ilk saldırıyı başlatıp başarılı olamasa da, Türkiye ve İran'ın devreye girmesi ile işler tersine döndü. İlk gün yıktığımız savunma sistemi düşmanımızın birçok kurşununu tüketmesine yol açtı. Yine de, rehavete kapılmadık ve savaşların ikinci gününde de üst düzey iletişim ve yönlendirmeyi sağladık. Öyle ki, yarım saat içerisinde dört ayrı operasyon düzenleyerek Ukrayna'nın bir günde dört bölge, iki savunma sistemi ve bir hastane kaybetmesini sağladık. Bu noktadan sonra işlerin daha kolay gelişeceğini tahmin etsek de, tedbiri elden bırakmadan seferimize devam edeceğiz.

Türkiye olarak kendi savaşımızı sürdürürken müttefiklerimizi de ihmal etmiyoruz. MDP karargahıyla işbirliği içerisinde, başta Yunanistan olmak üzere tüm müttefiklerimizin cephelerine operasyonlar düzenlemeye devam ediyoruz. Ayrıca, ittifak vesilesiyle bir araya gelme fırsatı bulduğumuz, Meksika ve Endonezya gibi ülkelerle de daha güçlü işbirliği için bağlantılar kurmaya devam ediyoruz.

Türkiye adına bir diğer gelişme de ECLIPSE ittifakının durumudur. Bildiğiniz üzere bu ittifak genel itibariyle bizimle yakın olsa da, mevcut durumda bazı üyeleri tarafsız, bazıları bizimle müttefik, bazıları müttefiklerimize karşı savaşan vs kısacası karışık bir durumdadır. Hem ülkemizin hem ittifakımızın menfaatlerini ve geçmiş tecrübelerini önemseyerek bu ülkelerle ilişkilerimizi dikkatle takip ediyoruz.

Avrupa

İttifakın önemli bir diğer savaşı de Avrupa'da, Fransa-İtalya-Arnavutluk tarafından Sırplara karşı yürütüldü. Bu cephede Sırpların da savunma sistemleri yıkıldı ve orjinal bölgelerine dönmek zorunda kaldılar. Sırbistanın bu denli bir hezimete uğratılması bizim Ukrayna ve Bulgaristan'a karşı aldığımız zaferleri perçinlemiş oldu ve rakip ittifak/larımızda büyük çatırdamalara yol açtı ki bunları da birazdan okuyacaksınız. Balkan cephesinin başarıyla sonlanmasının ardından Fransa şimdi gözünü Makedonya'ya dikmiş durumda.

UNITY

Son haftalarda yaşattığımız mağlubiyetler neticesinde UNITY ittifakı içerisinde çeşitli problemler baş göstermiş durumda. Kuruluşundan çok kısa bir süre sonra Sırplar ittifaktan ayrıldığını duyurdu.



Ayrılık sebebi olarak, yukarıdaki görselde göreceğiniz üzere Sırpların ittifaktaki karargahtan memnun olmadığı, üye ülkelerin birçoğunun diğer ülkelere karşı duyarsızlığı gösteriliyor.

Tabi bu ayrılık Sırpların problemlerini ortadan kaldırmadı. Sırpların Apulia bölgesinde Fransızlara karşı yaşadığı yenilgi ipleri büyük ölçüde kopardı.Sırplar, MDP'nin çoğu hasarını kendi üstlerine çektiklerini; Makedonya, Hırvatistan, İspanya ve Macaristan'ı bu sayede rahat durumda tuttuklarını söylüyorlar. Haliyle Sırplar da kendi bakış açılarıyla bu duruma daha fazla devam etmek istemediler ve Arnavutluk ile NAP imzalamaya karar verdiler. (veya karar vermek zorunda kaldılar.) Fransa da bu NAP'nin ardından Karadağ'da Sırplara bonus amaçlı bir bölge bıraktı.

Sırpların bu radikal kararlarının ardında, özellikle Japonya ile bir yakınlaşma olabilir mi şeklinde soru işaretleri doğmuştu fakat aldığımız duyumlar Sırpların yalnızca mevcut durumu sonlandırmak istediği, müttefiklik bağlamında bir değişiklik yapmayacağı yönünde. Yani Sırplar UNITY'den ayrılmış olsa da aynı ülkelerle müttefik kalmaya devam edecek. Hatta şimdiden, daha aktif ve daha güçlü bir ittifak kurmak için çalışmalara başladılar bile.

Sırbistan'ın ittifaktan ayrılıp üstüne Fransa ile barışması tabi UNITY ülkelerini de telaşlandırmış durumda. Hırvatistan, yaşanan gelişmelerin ardından sıranın kendilerine geleceğinden korkarak Fransa ile barış anlaşması imzalamak istedi fakat Fransızlar buna sıcak yaklaşmadı. Hatta Fransız medyasında bu durumla dalga geçen bir karikatür yayınlandı. Karikatürde, Hırvatistan "Lütfen bana saldırma Fransa, ben alt tarafı Sırpların kuklasıyım" diyor. Fransa da "şimdilik sana saldırmayacağım" diyor. Tamamını linkte görebilirsiniz. Bu karikatürler, Hırvatistan'ın Fransa'yla anlaşma talep etmesinin hemen ardından yayınlandığı için önem taşıyor. Zaten gerçekten de yukarıda belirttiğim üzere Fransızlar Makedonya'ya savaş açmış durumda.



Ayrıca belirtelim, Hırvatlar Romanya'ya doğrudan saldırabilmek adına Sırplardan Voyvodin bölgesini kiralamak istedi fakat Sırplar yukarıda anlattığım gibi "o kadar derdim var bir de onunla mı uğraşacağım" şeklinde bir tavırla reddetti. Hırvatlar bir de Romanya'yı paylaşamamanın üzüntüsünü yaşıyor. Romanya demişken o konunun da detaylarını anlatalım.

Romanya

MDP kurulduktan sonra, şu anda Romanya başkanı olan kişi o zaman başbakan sıfatıyla bir makale açmış ve Japonya için ağır ifadeler kullanarak Türkiye'yi de kendilerini yalnız bırakmakla suçlamıştı. Romanya'nın o dönem Macaristan ve Hırvatistan ile saldırmazlık anlaşması vardı fakat son başkanlık seçiminden sonra bu anlaşmaların uzatılmamasına karar verildi ve Romanya iki ülkeye karşı da savaşa girişti. Bulgaristan da bizimle anlaşma imzaladıktan sonra Romanya'ya saldırdı.

Tüm bu gelişmelerin ardından Romanya, geçtiğimiz günlerde resmi olarak MDP'ye katılma başvurusunda bulundu. Fakat geçmişteki tutumu hakkında pişmanlık göstermemesi, gelecekteki tutumu hakkında da güven vermemesi nedeniyle Türkiye de dahil olmak üzere hemen hemen bütün ülkelerden red cevabı aldı. Hatta, bizim ülkemizde yayınladıkları son makalede de görebileceğiniz üzere Fransa başkanı Romanya başkanına "aptal" diyerek hakaret etti. (çıtçıtçıt)

Son olarak, fırsattan istifade etmeye çalışan Sırplar, Romanya'dan bölge kiralamak istedi. Romanya bunu reddedince doğrudan savaş ilan edildi.

Şu anda Sırbistan'ın bonus için neredeyse tek istikameti Romanya olduğu için, bu kadar çok ülkenin Romanya'ya aynı anda saldırması ülkeler arasında bonus kavgalarına yol açabilir ve bu da şu anda karşı tarafın en önemli gündem maddelerinden biri.

Geçtiğimiz günlere dair yaşanan gelişmeler bunlardan ibaret. Tabi gözden kaçan şeyler olmuşsa da elimden geldiğince sizleri bilgilendirmeye çalıştım. Umarım faydalı olmuştur.

Saygılar,
Dış İşleri Bakanı