Publicado en Turkey - Debates y Analisis politico - 13 Jun 2018 04:36 - 2
Tarih Kainatın Vicdanıdır.
Kazım Karabekir’in, General Harbord ile görüşmesi, manda mevzusunda çok önemli yer taşır. General Harbord, Kazım Karabekir’e; “Amerikalıların, Türklere sermayesiyle yardım edeceğini ve bu sermayeyi himaye için de bir miktar asker getireceğini, yani Türkleri mandalarına alacaklarını” söylemiştir. Kazım Karabekir ise bu teklifi kat’i olarak reddetmiştir .
Amerikan mandası yetmiyormuş gibi, bir de Avrupa’dan medet umma akımı başlayacaktı neredeyse. İstanbul’un işgali üzerine “Avrupa’ya yalvarırsak, belki haklarımızı geri verirler” düşüncesi güdenlere, Kazım Karabekir, şu şekilde sert çıkışmıştır:
“Arkadaşlar, Avrupa’ya, Amerika’ya yalvarmak can çekişen vatana nasıl olsa ölecek diye mersiye (ölünün arkasından okunan ağıt) düzmek anlamına gelir. Ülke tehlikededir, burası muhakkaktır. Fakat kuvvetimiz bu tehlikeyi def etmeye yeter. Vatanımızı siyasetle değil, silah kuvvetiyle kurtarabiliriz. Tabii bunun için de silahlarımızı düşmana teslim etmememiz gerekir .”
Paris Barış Konferansı’nda Amerika’ya Ermeni, Gürcü, Azeri ve Türk mandaları teklif olunmuş, onlar da kabul etmişlerdi. Ancak Senato bunu reddedince iş yine İngiliz mandasına kalmıştı .
Lakin Kazım Karabekir’in, İngiliz mandasına da verilecek cevabı vardı. İngiliz Yarbay Rawlinson, bir keresinde Kazım Karabekir’i ziyarete gelmişti.
Rawlinson, Kazım Karabekir’e “Biliyor musunuz İngilizlerin kaç dretnotu vardır?” dedi.
Kazım Karabekir ise cevaben: “Türk yılmaz” demiştir.
Rawlinson, “Bu ne demek!” diye karşılık verdi.
Kazım Karabekir ise; “Her Türk bir dretnottur demektir, milyonlar dretnotuna manda olur mu?” dedi.
Rawlinson ise bu sözlerden sonra yutkunmakla yetindi .
Kazım Karabekir’in şu sözlerinden de, hiçbir mandayı kabul etmeyeceğini anlayabiliriz:
“Türk boynuna zincir vurdurmayacaktı. Tarih buna şahitti. Türk hür yaşayacak, ölürken dahi hür ölecekti .”
Kazım Karabekir, mandacılığa el ayak olmak yerine, ona kafa tutmuştur. Milli Mücadele’de “mücadeleci” benliğiyleöne çıkan Kazım Karabekir’in, mandacılığa verdiği cevaplar çok manidardır. Tepeden tepeye Milli Mücadele coğrafyasını “mandacılık” akımı sarıp sarmalaya çalışsa da, mandacılığa karşı sert tavır takınan Kazım Karabekir ve onun gibiler sayesinde, bu fikirler Milli Mücadele’nin zafer tablosundan sınır dışı edilip, halı altına süpürülmüştür.Mandacılık fikrinin sınır dışı edilmesinde, büyük paylardan birisi de Kazım Karabekir’e düşer…
Dipnotlar:
Kazım Karabekir, Paşaların Hesaplaşması, Yayına Hazırlayan: Prof. Dr. Faruk Özerengin, Emre Yayınları, İstanbul 1995, Sayfa 57-58.
Mustafa Armağan, Kazım Karabekir’in Gözüyle Yakın Tarihimiz, Timaş Yayınları, İstanbul 2016, S. 69
Mustafa Armağan, a.g.e., S. 96
Kazım Karabekir, İstiklâl Harbimiz, Cilt: 1, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2016, S. 101
Mustafa Armağan, a.g.e., S. 101
Endosar
Sezar BeycikSaruhanbey45Nikolay BeycikNikolay BeycikNikolay BeycikNikolay BeycikNikolay Beycik