انتشار شده در Turkey - تعاملات اجتماعی و سرگرمی - 10 Apr 2017 14:33 - 17
1.DÜNYA SAVAŞI'nda mağlup olan Osmanlı İmparatorluğu 1918 yılında dağıldı. Başkenti işgal edildi. Ordu silah bıraktı.. Bunun ardından İngiltere destekli Yunan ordusu, İzmir'e asker çıkardı. Ege işgal ediliyor, Osmanlı'nın elinden bir şey gelmiyordu.. Yunanlar Devletin kurucusu Osman Bey'in mezarına gidip Yunan bayrağı asıyor, hatıra fotoğrafı çektiriyordu. Mahremiyet çiğnenmeye başlamıştı..
Yunan işgali İstanbul'da coşkuyla karşılanıyor, İşgalci İngiliz/Fransız askerleri İstanbuldaki Rumlarla eğlence düzenliyordu. Utanç veren bu durum karşısında Osmanlı çaresizdi. Sultan Vahdettin sarayından çıkamıyordu. Fakat birileri elbet dur diyecekti!
Mustafa Kemal ve arkadaşları Yunan işgaline sessiz kalmayacağını açıkladı. Yunan her ne şart olursa olsun Anadolu'dan atılacaktı..
Hazır kıta olan tüm kuvvetler toplandı ve kurulan ordu ilerleyen Yunan ordusunun karşısına dikildi. 1. ve 2. İnönü muhabereleri ile düşman durduruldu.
İngiliz silah desteği ile yeniden toparlanan Yunan ordusu, Eskişehir'de yeniden saldırıya geçti.Türk ordusu yetersizdi, geri çekilmek zorunda kalındı..
Umutlar tükenmeye başlamıştı. Meclis Mustafa Kemal'e önemli yetkiler vererek Başkomutan seçti. Mustafa Kemal ordunun başına geçti.
Mustafa Kemal orduyu Vatanın bağrına Polatlı'ya kadar çekti. Bu geri çekilme Yunan'ı heyecanlandırdı ve geri çekilmeden ötürü cesaretlenerek ilerlemeye başladılar.
Polatlı önlerindeki DuaTepe'ye karargahını kuran Mustafa Kemal, Yunan ordusunu beklemeye koyuldu. 21 Ağustos 1921'de karşı karşıya gelindi..
Polatlı düşerse Ankara düşer ve TBMM işgal edilirdi. Savaş 22 gün 22 gece sürdü. Düşman Polatlı'yı geçemedi. Düşman'a DUR! denildi..
Yunan ordusu evinden çok uzaktaydı, geri çekilmek zorunda kalan Yunan ordusunun kıyı ile arasında 400km'den fazla mesafesi vardı. Gereğinden fazla açılmışlardı..
Zaten Mustafa Kemal'in amacı buydu.. Ricat, yani geri çekilme Türkiye'nin Orta Asya'dan beri kullandığı geleneksel taktiğiydi..
Meclis Mustafa Kemal'e verdiği Başkomutanlık yetkisini uzattı.
Halk Ankara'ya akın etti, Orduya katılımlar arttı.
Meclis Yunan'a karşı akın için Mustafa Kemal'i sıkıştırmaya başladı. Fakat o erken taaruz'a karşıydı.. Başkomutana göre milletin dayanacak fazla gücü yoktu. Tüm kuvvetler toplanmalı ve düşman tek hamle ile yok edilmeliydi..
Tarih 17 Ağustos 1922'yi gösterdiğinde evinden gizlice ayrıldı.Otomobiline atladı ve Konya'ya hareket etti. Ertesi gün gizlice Akşehir'e geçti. Herkes onu Ankara'da biliyordu. Ama o cephedeydi. Fahrettin Altan'la görüştü, 19 ağustos'ta döndü..
Hakimiyet-i Milliyet gazetesi, 20 Ağustos sayısında Çankaya'da ertesi gün verilecek ziyafeti duyurdu. Ziyafete herkes davetliydi..
Çankaya da ziyafete gelenler, Mustafa Kemal paşayı görmek için etrafına bakındı, ama o yoktu.. Herkes Çankaya'da ziyafetteyken o yeniden gizlice Akşehir'e gitti. Nurettin ve Yakup Şevki paşa ile planı netleştirdiler..
Çankaya ziyafeti bitmesine çok kısa bir süre kalırken, kapıdan Mustafa Kemal Paşa girdi. Misafirlere gülümsedi, ve onlarla sohbet etti.
Yetişmişti..
Ziyafet bittikten sonra kimselere haber vermeden, Akşehir'e gitmek için yola düştü. Yol boyunca planı düşündü.
Büyük risk almıştı..
Sonraki iki gün boyunca Yunan savunma hattını gözetletti. Tam düşündüğü gibiydi. Yunan ordusunun zayıf noktasını çözmüştü..
Yunan ordusu, Afyon'un kuzeyinden Eskişehire doğru uzanan kuvvetli savunma hattı kurmuştu, fakat güney savunmasızdı. Güneyde yüksek dağlar vardı. Yunan komutan Trikupis oradan taaruz gelmeyeceğine emindi.
Ve Mustafa Kemal bunu anlamıştı..
Fahrettin paşa kontrolündeki ordu Şuhut'u aşıp Ahır dağına sızdı. Yunan mevzileri hemen 400 metre ötedeydi. Asıl hamle 25 Ağustos'ta gün batımında başlayacaktı. Yakup Şevket paşa tedirgindi, Mustafa Kemal'i son kez uyardı..
Mustafa Kemal ayağa kalktı ve Yakup Şevket paşa'yı teselli etti. Emir subayına dönüp emri verdi. Koca ordu gece vakti mevziyi terk etti.
Mustafa Kemal'in emri ile 1.ordu tamami ile güneye hareket etti. Vakit kısıtlıydı, hızlı olunmalıydı, ve Yunan asla fark etmemeliydi..
Gecenin karanlığında hareket eden ordu, saat 04.00'te konumunu aldı. Kimseler fark etmemişti.. Yaşanan şey ters cephe harekatıydı. Türkleri doğuda sanıyorlardı, fakat güneydeydi..
Saat 04.30 'ta taaruz için işleme başlanmıştı. Yanlız bir şeyler ters gidiyordu.
Her yeri sis bastı.. Ordu taaruza hazırdı, ama sis buna müsade etmiyordu. Yunan her şeyi fark edebilirdi..
Serin bir 26 Ağustos Sabahı, taaruz için sisin kalkmasını bekliyor Atatürk...
Milletin kaderi söz konusu..
Yaklaşık 1 saat sonra 05,30 sıralarında, şafak sökmeden bir mucize gerçekleşti ve sis bulutu kayboldu. Atatürk ordusunun önüne geçti.
İşaret vermesi ile Türk topları sessizliği bıçak gibi kesti..
Yunan ordusu ne olduğunu anlayamadan savunma hattı çöktü.
Ordunun büyük bölümü güneye kaydığı için Yakup Şevket Paşa komutasındaki 2.Ordu kuzeyde yanlızdı. Yunan ordusu durumu fark etmemeliydi.
Yunan komutan Trikupis güney saldırısının ufak bir birlik tarafından yapıldığını düşünerek savunma hattını güneye çekmemişti. Asıl taaruzu bekliyordu..
Trikupis Türk ordusu doğuda sandığı için gelecek asıl saldırıyı Doğudan beklerken, Mustafa Kemal büyük taaruzu Güneyden başlattı.
Güneyde bozguna uğrayan Yunan ordusu geri çekiliyor, takip eden Türk suvari birliği Yunan'ın yeniden mevzi almasını engelliyordu..
Trikipus olayın farkına vardığında tüm kuvvetleri Güney'e sevk etme kararı aldı. Bu seferde Kuzeydeki Yakup Şevket paşa hucuma kalktı. Düşman ikili bir taaruzun eşiğinde çökme eğiliminde bulundu..
30 Ağustos sabahı Yunan ordusunun merkezine ulaşan Mustafa Kemal, ordusuna taaruz emrini verdi savaş akşama kadar sürdü. Gün batmaya başlarken Yunan 1.ve 2. kolordu birlikleri imha edildi.
Durumdan haberdar olan Yunan komutan Trikipus kaçmaya başladı..
Düşmanın kaçmasına müsadee eden Mustafa Kemal, ordusuna '' ilk hedefeniz Akdeniz'dir ileri'' emrini verdi..
Yunan komutan 1 Eylül'de esir düştü. Komutansız kalan Yunan ordusu tamamen dağıldı. Trikipus tutsak alındıktan sonra Uşağa götürüldü. Aynı gün bulundukları çadıra bir Türk askeri geldi.. Trikipus'u teselli ediyordu..
Tesellinin ardından ona içecek ikram etti.
Sonra da kuzeydeki birlikleri, neden güneye indirmekte geciktiğini sordu..
Trikipus yanındaki General Dyenis'i göstererek, ''ben emrettim ama bu beceremedi'' dedi.
Konuşmanın ardından Türk askeri çadırdan çıktı..
Trikipus az önce konuştuğu askerin kim olduğunu sorduğunda, çadırdakiler '' Başkomutanımız Mustafa Kemal'' diyince çok şaşırdı..
''Şimdi neden kaybettiğimizi anladım, bizim başkomutanımız İzmir açıklarında bir gemideydi'' dedi.
Türk ordusu muazzam hızla 7 günde 400 km yol kat ederek İzmir'e vardı. Yunan bayrağı indirildi ve Türk bayrağı göndere çekildi..
Yunan işgali İstanbul'da coşkuyla karşılanıyor, İşgalci İngiliz/Fransız askerleri İstanbuldaki Rumlarla eğlence düzenliyordu. Utanç veren bu durum karşısında Osmanlı çaresizdi. Sultan Vahdettin sarayından çıkamıyordu. Fakat birileri elbet dur diyecekti!
Mustafa Kemal ve arkadaşları Yunan işgaline sessiz kalmayacağını açıkladı. Yunan her ne şart olursa olsun Anadolu'dan atılacaktı..
Hazır kıta olan tüm kuvvetler toplandı ve kurulan ordu ilerleyen Yunan ordusunun karşısına dikildi. 1. ve 2. İnönü muhabereleri ile düşman durduruldu.
İngiliz silah desteği ile yeniden toparlanan Yunan ordusu, Eskişehir'de yeniden saldırıya geçti.Türk ordusu yetersizdi, geri çekilmek zorunda kalındı..
Umutlar tükenmeye başlamıştı. Meclis Mustafa Kemal'e önemli yetkiler vererek Başkomutan seçti. Mustafa Kemal ordunun başına geçti.
Mustafa Kemal orduyu Vatanın bağrına Polatlı'ya kadar çekti. Bu geri çekilme Yunan'ı heyecanlandırdı ve geri çekilmeden ötürü cesaretlenerek ilerlemeye başladılar.
Polatlı önlerindeki DuaTepe'ye karargahını kuran Mustafa Kemal, Yunan ordusunu beklemeye koyuldu. 21 Ağustos 1921'de karşı karşıya gelindi..
Polatlı düşerse Ankara düşer ve TBMM işgal edilirdi. Savaş 22 gün 22 gece sürdü. Düşman Polatlı'yı geçemedi. Düşman'a DUR! denildi..
Yunan ordusu evinden çok uzaktaydı, geri çekilmek zorunda kalan Yunan ordusunun kıyı ile arasında 400km'den fazla mesafesi vardı. Gereğinden fazla açılmışlardı..
Zaten Mustafa Kemal'in amacı buydu.. Ricat, yani geri çekilme Türkiye'nin Orta Asya'dan beri kullandığı geleneksel taktiğiydi..
Meclis Mustafa Kemal'e verdiği Başkomutanlık yetkisini uzattı.
Halk Ankara'ya akın etti, Orduya katılımlar arttı.
Meclis Yunan'a karşı akın için Mustafa Kemal'i sıkıştırmaya başladı. Fakat o erken taaruz'a karşıydı.. Başkomutana göre milletin dayanacak fazla gücü yoktu. Tüm kuvvetler toplanmalı ve düşman tek hamle ile yok edilmeliydi..
Tarih 17 Ağustos 1922'yi gösterdiğinde evinden gizlice ayrıldı.Otomobiline atladı ve Konya'ya hareket etti. Ertesi gün gizlice Akşehir'e geçti. Herkes onu Ankara'da biliyordu. Ama o cephedeydi. Fahrettin Altan'la görüştü, 19 ağustos'ta döndü..
Hakimiyet-i Milliyet gazetesi, 20 Ağustos sayısında Çankaya'da ertesi gün verilecek ziyafeti duyurdu. Ziyafete herkes davetliydi..
Çankaya da ziyafete gelenler, Mustafa Kemal paşayı görmek için etrafına bakındı, ama o yoktu.. Herkes Çankaya'da ziyafetteyken o yeniden gizlice Akşehir'e gitti. Nurettin ve Yakup Şevki paşa ile planı netleştirdiler..
Çankaya ziyafeti bitmesine çok kısa bir süre kalırken, kapıdan Mustafa Kemal Paşa girdi. Misafirlere gülümsedi, ve onlarla sohbet etti.
Yetişmişti..
Ziyafet bittikten sonra kimselere haber vermeden, Akşehir'e gitmek için yola düştü. Yol boyunca planı düşündü.
Büyük risk almıştı..
Sonraki iki gün boyunca Yunan savunma hattını gözetletti. Tam düşündüğü gibiydi. Yunan ordusunun zayıf noktasını çözmüştü..
Yunan ordusu, Afyon'un kuzeyinden Eskişehire doğru uzanan kuvvetli savunma hattı kurmuştu, fakat güney savunmasızdı. Güneyde yüksek dağlar vardı. Yunan komutan Trikupis oradan taaruz gelmeyeceğine emindi.
Ve Mustafa Kemal bunu anlamıştı..
Fahrettin paşa kontrolündeki ordu Şuhut'u aşıp Ahır dağına sızdı. Yunan mevzileri hemen 400 metre ötedeydi. Asıl hamle 25 Ağustos'ta gün batımında başlayacaktı. Yakup Şevket paşa tedirgindi, Mustafa Kemal'i son kez uyardı..
Mustafa Kemal ayağa kalktı ve Yakup Şevket paşa'yı teselli etti. Emir subayına dönüp emri verdi. Koca ordu gece vakti mevziyi terk etti.
Mustafa Kemal'in emri ile 1.ordu tamami ile güneye hareket etti. Vakit kısıtlıydı, hızlı olunmalıydı, ve Yunan asla fark etmemeliydi..
Gecenin karanlığında hareket eden ordu, saat 04.00'te konumunu aldı. Kimseler fark etmemişti.. Yaşanan şey ters cephe harekatıydı. Türkleri doğuda sanıyorlardı, fakat güneydeydi..
Saat 04.30 'ta taaruz için işleme başlanmıştı. Yanlız bir şeyler ters gidiyordu.
Her yeri sis bastı.. Ordu taaruza hazırdı, ama sis buna müsade etmiyordu. Yunan her şeyi fark edebilirdi..
Serin bir 26 Ağustos Sabahı, taaruz için sisin kalkmasını bekliyor Atatürk...
Milletin kaderi söz konusu..
Yaklaşık 1 saat sonra 05,30 sıralarında, şafak sökmeden bir mucize gerçekleşti ve sis bulutu kayboldu. Atatürk ordusunun önüne geçti.
İşaret vermesi ile Türk topları sessizliği bıçak gibi kesti..
Yunan ordusu ne olduğunu anlayamadan savunma hattı çöktü.
Ordunun büyük bölümü güneye kaydığı için Yakup Şevket Paşa komutasındaki 2.Ordu kuzeyde yanlızdı. Yunan ordusu durumu fark etmemeliydi.
Yunan komutan Trikupis güney saldırısının ufak bir birlik tarafından yapıldığını düşünerek savunma hattını güneye çekmemişti. Asıl taaruzu bekliyordu..
Trikupis Türk ordusu doğuda sandığı için gelecek asıl saldırıyı Doğudan beklerken, Mustafa Kemal büyük taaruzu Güneyden başlattı.
Güneyde bozguna uğrayan Yunan ordusu geri çekiliyor, takip eden Türk suvari birliği Yunan'ın yeniden mevzi almasını engelliyordu..
Trikipus olayın farkına vardığında tüm kuvvetleri Güney'e sevk etme kararı aldı. Bu seferde Kuzeydeki Yakup Şevket paşa hucuma kalktı. Düşman ikili bir taaruzun eşiğinde çökme eğiliminde bulundu..
30 Ağustos sabahı Yunan ordusunun merkezine ulaşan Mustafa Kemal, ordusuna taaruz emrini verdi savaş akşama kadar sürdü. Gün batmaya başlarken Yunan 1.ve 2. kolordu birlikleri imha edildi.
Durumdan haberdar olan Yunan komutan Trikipus kaçmaya başladı..
Düşmanın kaçmasına müsadee eden Mustafa Kemal, ordusuna '' ilk hedefeniz Akdeniz'dir ileri'' emrini verdi..
Yunan komutan 1 Eylül'de esir düştü. Komutansız kalan Yunan ordusu tamamen dağıldı. Trikipus tutsak alındıktan sonra Uşağa götürüldü. Aynı gün bulundukları çadıra bir Türk askeri geldi.. Trikipus'u teselli ediyordu..
Tesellinin ardından ona içecek ikram etti.
Sonra da kuzeydeki birlikleri, neden güneye indirmekte geciktiğini sordu..
Trikipus yanındaki General Dyenis'i göstererek, ''ben emrettim ama bu beceremedi'' dedi.
Konuşmanın ardından Türk askeri çadırdan çıktı..
Trikipus az önce konuştuğu askerin kim olduğunu sorduğunda, çadırdakiler '' Başkomutanımız Mustafa Kemal'' diyince çok şaşırdı..
''Şimdi neden kaybettiğimizi anladım, bizim başkomutanımız İzmir açıklarında bir gemideydi'' dedi.
Türk ordusu muazzam hızla 7 günde 400 km yol kat ederek İzmir'e vardı. Yunan bayrağı indirildi ve Türk bayrağı göndere çekildi..
تایید
Mason itachiMason itachiMason itachiKon SamaSaruhanbey45Inarius RebornInarius RebornInarius RebornxEserx1905Hadrielunalنظر ها (17)
Saygıyla anıyoruz o7
Bu şarkı eşliğinde okumak lazım https://youtu.be/Abrxo_Bci3U
Mustafa Kemal Paşa saygı ve rahmetle anıyoruz..
İzmirin dağlarında işte o sabah çiçekler açtı o7
Twitter floodundan çalıntı ama votturdum hadi
v c
Canim pasam ya : ( sal kardesim uzdun
Hale Atamızın değerini bilmiyoruz nasıl bir milletiz anlayamadım.
Dunya tarihinin gordugu en buyuk askeri dehadir Mustafa Kemal, o7.
Ataputçular gelmeden vote
I would like this article in English... Im curious about Ataturk...
o7
Elinize sağlık ingilizcesini de koyun bence o7 o7
eline sağlık o7
o7, Ahir dagi da bizim oralar iste :B
M kemal Azerbaycan a yemeğe davetliydi ve oraya gidecegini bildirerek düşmanı uyandirmadi diye öğrendim ben.
İzmir in dağlarında çiçekler açar hey!