Suzan eTürkiye de dogdu. Babasi multiden ban yediginde dedesi Afatdede ona sahip cikti ve büyüttü. 

Suzan hep doktor olmak istedi. Ama parasizliktan ve ihtiyar dedesine bakmaktan okuyamadi. Afatdede cepheden yarali döner, Suzan da dedesini tedavi ederdi. Derslerine vakit ayiramazdi. 

Lisede tanistigi Denizerus ile de ask yasiyordu. Denizerus 25 senelik lise talebeliginden emekli olunca, Aztek in kurdugu özel ordu da görev aldi. Sürekli yurtdisina cepheye gittiginden Suzan i ihmal ediyordu. 

Aztek Pasa birgün Denizeri cagirdi. 

-Evladim, biz sana cephede savas diye para veriyoruz. Sen ise cephe yerine her gittigin ülkenin lisesinin önünda hatun ayiklama derdindesin.

Seni daha evvel de uyardim, o Merdo denen adamdan da uzak dur. Ikiniz bir araya gelince savas plani yerine, kari kiz muhabbeti ediyorsunuz. 

Denizerus yeniden Aztek pasanin gözüne girmek için çok çalisti. Suzan i hepden unutmustu. 

Beyto ise aylardir bu firsati bekliyordu. Suzan i elde etmek için azimle çalisip doktor olmustu. Dedenin tedavisi bahanesi ile hergün geliyor, dedeye muayene bile etmeden ince ince Suzan a yol yapiyordu. 

Suzan in akli biraz kit, gerçi böyle bir dede ile bir ömür kim yasasa kafa gider. Suzan, kendine ilgi gösteren kim olsa hemen gönlünü kaptiriyirdu. Beyto ya da fazla direnemedi. Beyto ve Suzan parkta, sahilde, bahcede heryerde asklarini yasiyor, dedenin hastalgini unutuyurdu. Dede artik gidiciydi. 


Dedenin eski dostu Eldarion ara ara ziyarete gelirdi. Eldarion Denmark büyükelcisi olmus ve dedeyi Denmark ta tedavi etmeye ikna etmeye çalisiyordu. Dede soguk havayi bahane edip gitmez, beni Türk hekimkerine teslim edin derdi. 

Yine o dönem euro 10 lira olmus, Eldar tatili niye memlekette yapmiim ki diyerekten eyurda dönmüstü. Dedenin durumu agirdi ve ikna etmeye bile gerek yoktu. Sirtladi ve Denmark a kadar sirtinda tasidi. Halbuki fakir adam misin? Al bir bilet uçakla gidelim. Dedenin narin bedeni o yolu kaldiramadi. Yolda öldü. 

Suzan pavyona düstü. Birgün inarius yine karsidan vurup cephe kaybettirmis ve kendini affettirmek için Ömer abisini bu pavyona getirir. Pavyonun sahibi Orphan Ömer in askerden arkadasi. Suzan i Ömer in gönlünü eglendirsin diye masasina yollar. 

Ömer, Suzan in hikayesini dinleyince üzülür, zaten Afatdede nin de eski dostudur. Suzan i bu hayattan çekip kurtarir. Ama Suzan in kaderi ona daha çok çorap örecektir.

Almanya yine rahat durmamis, dünyaya savas açmis 3. dünya savasi baslatmisti. Ömer ve birligi savas için giderken Suzan i da Kocaeline memkeketine yollar. 

Muhtar Erkan Ömer in ricasi ile Suzan i yanina alir. Çiftlikde Erkan muhtara yardim eden Suzan uzun zaman sonra mutludur. Atlarin, kuzularin bakimini yapar. Saglik onun için bir tutkudur. Uçan kelebegi bile havada yakalayip tedavi eder. 

Erkan iyi hos ama kumara zaafi vardir. Yine kumar masasinda oturmus ve herseyini kaybetmistir. Çiftligin yeni sahibi Barbo olur. Barbo iyi adamdir, ama kizlari Suzan i hiç sevmez.  Suzan a külkedisi muamelesi yaparlar.

Barbo tarla takke, çalismaktan yorgun eve döner. Gözü ne Suzan i görür ne baskasini. Hemen kendini yataga atar. Suzan durur mu ? Hemen Barbo ya yanasir. Bu hatunda az kasar degil ha. 

Suzan çiftligin hanimi olmus, yeniden kendini kelebege, böcege vermistir. Ama mutlulugu fazla uzun sürmez. Eldarion dan aci bir mektup alir ve hemen Denmarka kosturur. 

Günlerce kosar, dag, tepe, orman, e yorulur. Belgrad ormanin da soluklanmak için durur. Kolundaki sepetten kurabiye çikarir. Tam o ara adminin kurdu Suzan i görür. Kurabiye ister. Suzan verir 2 kurabiye ama kurt doymak bilmez. Siee diye dellenir Suzan ve kurda tekmeyi basar. Biz kendimizi doyuramiyoz bir de seni mi besliyecez der. 

Neyse Denmark a gelir. Afatdedesinin Midiland hastanesinin morgunda oldugunu ögrenir. Bashekim Emice dedenin tedavisi için çok masraf yaptiklarini parayi ödemeden dedeyi degil anca babayi alabilecegini kibarca anlatir. Okumus adam yol yordan biliyor tabi. Suzan da para yok nasil ödeyecek? 

Neyse bir sekilde halleder. Artik nasil halletti ise günahi boynuna. Sonunda morga dedesinin yanina iner. 

Dede morgda yataginda ama bi tuhaf. Gerçi hep tuhafti ama bu sefer daha baska. Gözleri büyümüs, kulak burun sismis.  Suzan dayanamaz sorar. 

Dedem senin kulaklarin neden bu kadar büyük? 

Dedenin cani burnunda cevap verir. 

Çünkü essegin skinden. Ben yolda öldüm beni gömün, kulagim niye büyük, gözüm niye görmüyor bunu sorgu melekleri sorsun. 


Evet galiba yolun sonu göründü.