Опубліковано в державі Turkey - Політичні дебати та аналіз - 23 Dec 2016 07:32 - 6
İntikam!
Ankara, Polis Özel Harekat
16 Aralık, Saat 02.00
Komutan, "Yiğit, sana şehit olmayı vadediyoruz. Senin gibi iki arkadaşı Almanya ve Rusya'ya gönderdik. Kardeşlerimizin intikamını almak sizlere düşüyor. İyi düşün, bu görevi yerine getirebilir misin? Rolünü iyi oynamalısın. Seni hain ilan edecekler. Ailen büyük baskı altında kalacak!"
Yiğit, "Emir kabul ederim Komutanım! Bu benim için şereftir. Ailemi sizlere emanet ediyorum. Birilerinin bizi hain bilmesi önemli değil! Ben kardeşlerimin intikamı için gözümü kırpmadan şehit olmaya razıyım. Sadece ne yapmam gerektiğini söylemeniz benim için yeterli"
23 gün önce...
Halep/El Bab, 24 Kasım 2016, saat 03.50
Şahin, "Atilla kalk çabuk! Şerefsizler Bordo Bereli Askerlerimizi şehit etmiş!"
-O gece Halep, El Bab yolu üzerinde keşif yapıyorduk. Yol kontrolü ve güzargah belirleme işi bize bırakılmıştı. Hava zifiri karanlık olmuş, PYD ve DAEŞlilerin yol güzargahını işaretlemeye çalışıyorduk. Şahin Ağabey, ben ve Bora Ağabey beraberdik. Aracın içerisinde nöbetleşe uyuyorduk. Uyuma sırası bende idi. Gözlerimi kapatmış, yarı uykuya geçmişim ki! birden Şahin Ağabey'in serzenişiyle gözlerimi açtım. Neler oluyordu! Kim bize saldırmıştı! Şahin Ağabey neden bahsediyordu! Şahin Ağabey'in kan beynine sıçramıştı! Soru sorup sormama konusunda endişeye kapıldım! Fakat neler olduğunu öğrenmeliydim! Ağabey hayıdır neler oluyor? Dedim...
Şahin Ağabey yükses sesle, aracın ön konsoluna vurarak anlatmaya başladı...
Şahin, "Bunlar şerefisiz! Bunlar kahpe! Bunlar it dölü! Elbet bunun intikamını alacağız! Biz bunlarla danışıklı dövüşelim dedik bunlar kahpece bizi sırtımızdan vurdu. Bu saldırı plan dahilinde değil idi!"
-Ağabey! Kimden bahsediyorsun, Esed'in askerleri mi?"
Şahin, "Esed kim ki bize saldırsın! Bu iş Rusların işi! Rusların izni olmadan Esed parmağını kıpırdatamaz. Jetlerle 3 Bordo Bereli askerimizi şehit ettiler! 10 yaralımız var! Atilla yol güzargahına yerleştirdiğin el yapımı bombaları topla Ankara'ya gidiyoruz! Bu kahpe saldırıya mutlaka cevap vermeliyiz!"
-Şahin Ağabey konuşurken sinirden sesi titriyordu! Gözleri dolsada metanetli duruşundan ödün vermek istemeyen hali her hareketinden anlaşılıyordu. Bora Ağabey soğuk kanlılığı kaybetmeyip Şahin Ağabey'in anlattıklarını dinliyor, gözünü yoldan, elini silahın tetiğinden ayırmıyordu. Hemen araçtan inip 100 metre aralıklara yerleştirdiğim üç adet el yapımı bombayı toplayıp araca geri döndüm. Ankara'ya gitmek için yola çıkmaya başladık. Şahin Ağabey'e Rusların neden böyle birşey yaptıklarını sordum. Ağabey biz bu ruslarla müttefik değil miyiz? Şahin Ağabey'in siniri henüz geçmemişti. Küfürler savurarak anlatmaya başladı...
Şahin, "Atilla ne müttefiki! Müttefiklik sadece şuan ki mecburiyetler. Bunların ........ ben! Rusya, Suriye'de bizim etkili olmamızı istemiyor. İngiliz soylularının baskısıyla PYD'ye Otonomi verme retine girdiler. Biz El Bab'a yürüyüp, PYD'nin Munbic Afrin arası bağlantısını tamamen kesmek istiyoruz. Bu saldırı bize 'El Bab'a yürüme' mesajıdır. Çabuk önlem alıp karşı mesaj vermek zorundayız. Aksi taktirde Türk Milleti'nin yüzüne nasıl bakarız. Ankara'da Komutanla görüşelim. Mutluka bunun bir çaresini bulup karşı saldırıya geçmeliyiz"
-Şahin Ağabey haklıydı. Bu kahpelere cevap vermek boynunuzun borcu olmuştu. Hava aydınlanmış Ankara'ya gelmiştik. Şahin Ağabey görüşeceğimiz kişinin bizi Ankara'nın Cincin semtinde beklediğini söyledi. Aklımıza düşen sorular, kızgınlığımız, içimizdeki öfke bize yolun nasıl bittiğini hissettirmemişti. Çankaya'ya yönelip Çinçinn Mahallesine girdik. Buralara daha önce de gelip Vekil Hakan Ağabey'in işini çözmüştük. Aracı park edip yürümeye başladık. Sahin Ağabey'in tarif ettiği mekana geldik. Şahin Ağabey yolda Hakan Ağabey'i de arayarak bulunduğumuz mekana gelmesini istedi. Hakan Ağabey tereddüt etmeden bu teklifi kabul etmişti. Harabe bir gecekondunun önüne geldik. Burası sıradan bir gecekonduya benziyordu. Şahin Ağabey önde arkasında ben ve Bora Ağabey gecekonduya girdik. Gecekondunun camları poşetle kapatılmıştı. İçeride oturmak için ise sadece sandalyeler vardı. Ağar adımlarla oda ya yöneldik.
Oda da 55 yaşlarında 180 cm boylarında, hafif kilolu, yüz hatları keskin bir kişi vardı. Selam verip tokalaştık. Adam kendisini 'Komutan' olarak tanıttı. Şahin Ağabey komutanı tanıyordu. Hiç beklemden El Bab'da şehit olan arkadaşlarımızı hatırlatıp bu olaya karşı mutlaka misilleme yapmamız gerektiğini anlattı. Komutan Şahin Ağabey'i dikkatle dinliyor, yer yer başını aşağı yukarı sallayarak onay veriyordu. Aradan çok geçmeden Hakan Ağabey mekana geldi. Hakan Ağabey'in yüzü asık, saçı darmadağan haldeydi. İçeri girer girmez hepimizle tokalaşıp boş sandalyeye oturdu. Şahin Ağabey hararetli konuşmasına ayağa kalkarak devam etti.
Şahin, "Bana bir şey söyleyin! Bir şey yapmayacaksanız biz canımızı feda eder gerekeni yaparız!"
-Şahin Ağabey kararlıydı mutlaka karşılık vermeliydik. Komutan, Şahin Ağabey'in isyanıyla birlikte ayağa kalkarak "Şahin tamam sakin ol! Gerekeni yapacağız. Hakan sen Rus yetkililerle konuşup bedel istediğimizi anlat. Bunu Putin'in kulağına duyursunlar. Bu karşılığı vermezsek Milletin yüzüne nasıl bakarız. Ben Rus komutanlarla görüşüp kendilerininde feda edebileceği bir ismi bize önermelerini söyleyeceğim. Aksi taktirde Türk-Rus ilişkileri büyük yara alır. Hakan vekilim bu işin yansımaları nasıl olur?"
Hakan Ağabey çok rahat bir tavırla cevap verdi "Komutan hiçbir şey olmaz. Bu olayı Amerika ve NATO'nun üstüne atıp birlikteliğimizi güçlendiririz. Bizde kendi içimizdeki temizliği derinleştirmek için millete söz veririz. Rus yetkililer bu işe biraz bozulsalarda kabul etmek zorundalar. Peki bu işi kime yaptırıcaz bunu düşündünüz mü?"
Komutan, "Merak etmeyin o işi ben hallederim."
-Hararetli konuşmalar sonucunda bir karar alınmıştı. Rus yetkililerle görüşülüp feda edilecek bir isim istenecekti. Sert konuşmaların ardından gecekondundan ayrılıp, intikamımızı alacağımız güne kadar Çankaya'da bulunan Murat Hotel'de kalmaya karar verdik.
19 Aralık, Ankara, Çinçin Mah.
Saat 06.40
-Aradan 26 gün geçmişti. Sabahın erken saatlerinde Şahin Ağabey'in çalan telefonu yüreklerimize sus serpti. Bugün intikam günüydü! Arada geçen zamanda ülkemizde iki büyük patlama olmuş, milletin sinirleri iyice gerilmişti! Mutlaka karşılık vermek zorundaydık. Bu olayların bizler tarafından yapıldığı bugün değilsede bir iki yıl içerisinde anlaşılacaktı.
Şahin Ağabey hazırlanıp Komutanın yanına gitmemiz herektiğini söyledi. Bora Ağabey'le birlikte hazırlıklarımızı yapıp Şahin Ağabey'e yola çıkabileceğimizi söyledik. Koşar adımlarla Hotelden çıkıp araca binip komutanın mekanına gittik. Kaldığımız Hotel ile komutanın mekanının arası yakındı. 10 dakika içerisinde komutanın olduğu gecekonduya geldik. Gecekondudan içeri girip komutanla tokalaştık. Şahin Ağabey daha oturmadan komutana bakarak 'dinliyoruz' dedi... Üçümüz de komutanın dudaklarının arasından çıkacak sözlere kilitlendik.
Komutan, "Beyler iş biraz büyüdü. Bu gece sert geçecek. Ülkemizde iki patlama oldu. Bu patlamaların arkasında Gladio'nun çocuğu BND var. İstanbul patlamasında Amlanya'ya yardım eden bir Rus Dışişleri yetkilisi tespit ettik. Polşikov! Polşikov Moskova'da yaşıyor. Onun da işini bu gece bitireceğiz. Almanya için sadece uyarı niteliğinde bir girişim yapacağız! Onlar bizi iyi tanırlar. Mesajı alacaklardır. Avrupa 80-90'lı yılları iyi bilir. Böyle devam ederlerse Türk Devleti'ni eski alışkanlıklarına geri döndürecekler! Rus dış işleri yetkilisi için intihar süsü verdirilecek. Rusya'ya daha sonra detaylı bilgiyi vereceğiz. Ses çıkartmayacaklar. Olayı Batının üzerine yıkıp bu işten karlı çıkmanın çabasında olacağız. Türkiye'de ise ses getirecek bir isim üzerinde anlaştık. Rusya'nın Ankara Büyükelçisini bugün ortadan kaldıracağız!"
-Büyükelçi mi! Üçümüz bir an da birbirimizin yüzüne baktık! Büyükelçi intikam içim iyi bir seçenekti. Şahin Ağabey araya girerek bu işin nasıl olacağını, kimin yapacağını, korumaların nasıl halledileceğini sordu. Komutan, Şahin Ağabey'in sorularını endişe olarak algılayarak konuşmaya devam etti.
Komutan, "Endişe etme Şahin! Bu konu yüzünden İran'la aramızın açılmasını istemedik. Bu olay İran'la yakınlaşmamıza da vesile olacaktır. İran'ın ikici adamı İshak Cihangiri buraya gelecekti. Gelmemesi için kendisiyle irtibata geçip planımızı anlattık. Bizi makul karşıladı. Rus yetkililerle de gerekli görüşmeleri yaptık. Büyükelçinin korumaları olmayacak. Büyükelçinin infazı için Ankara Çevik Şube de görev yapan genç bir arkadaşı görevlendirdik. Kendisine güveniyoruz."
Şahin Ağabey yine araya girerek "Komutan bu çocuk daha sonra konuşursa!"
Komutan, "Anlıyorum. O çocuk oraya şehit olmaya gidiyor. Hiçbir şekilde teslim olmayacak! Bizden tek isteği kendisini Türk Askerinin infaz etmesi oldu. Bunu sağlayacağız. İçeri girmek için hiçbir zorlukla karşılaşmayacak. Elçinin infazını gerceklestirdikten sonra herhangi bir kişiye zarar vermeyecek. İnfazı Türk usullerine aykırı gerçekleştirecek. Sizler artık Suriye'ye geri dönmelisiniz. Oradaki göreviniz çok önemli."
-Komutan yüreğimize su serpti. Şahin Ağabey komutanın boyununa sarılarak "Genç kardeşimizin şehadeti kabul olsun! Vatan Sağ olsun" dedi... Komutanın konuşmalarından sonra Şahin Ağabey'in emriyle gecekondudan çıkıp Suriye'ye dönmek için yola çıktık.
Suriye, El Bab saat 18.20
Al Madina FM
Son dakika: Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov vurularak öldürüldü...
"Bu yazı birilerini aklamak için değil, Türk Devleti'nin bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonrada alacağı intikamların kurgulanmış halidir."
Ankara, Polis Özel Harekat
16 Aralık, Saat 02.00
Komutan, "Yiğit, sana şehit olmayı vadediyoruz. Senin gibi iki arkadaşı Almanya ve Rusya'ya gönderdik. Kardeşlerimizin intikamını almak sizlere düşüyor. İyi düşün, bu görevi yerine getirebilir misin? Rolünü iyi oynamalısın. Seni hain ilan edecekler. Ailen büyük baskı altında kalacak!"
Yiğit, "Emir kabul ederim Komutanım! Bu benim için şereftir. Ailemi sizlere emanet ediyorum. Birilerinin bizi hain bilmesi önemli değil! Ben kardeşlerimin intikamı için gözümü kırpmadan şehit olmaya razıyım. Sadece ne yapmam gerektiğini söylemeniz benim için yeterli"
23 gün önce...
Halep/El Bab, 24 Kasım 2016, saat 03.50
Şahin, "Atilla kalk çabuk! Şerefsizler Bordo Bereli Askerlerimizi şehit etmiş!"
-O gece Halep, El Bab yolu üzerinde keşif yapıyorduk. Yol kontrolü ve güzargah belirleme işi bize bırakılmıştı. Hava zifiri karanlık olmuş, PYD ve DAEŞlilerin yol güzargahını işaretlemeye çalışıyorduk. Şahin Ağabey, ben ve Bora Ağabey beraberdik. Aracın içerisinde nöbetleşe uyuyorduk. Uyuma sırası bende idi. Gözlerimi kapatmış, yarı uykuya geçmişim ki! birden Şahin Ağabey'in serzenişiyle gözlerimi açtım. Neler oluyordu! Kim bize saldırmıştı! Şahin Ağabey neden bahsediyordu! Şahin Ağabey'in kan beynine sıçramıştı! Soru sorup sormama konusunda endişeye kapıldım! Fakat neler olduğunu öğrenmeliydim! Ağabey hayıdır neler oluyor? Dedim...
Şahin Ağabey yükses sesle, aracın ön konsoluna vurarak anlatmaya başladı...
Şahin, "Bunlar şerefisiz! Bunlar kahpe! Bunlar it dölü! Elbet bunun intikamını alacağız! Biz bunlarla danışıklı dövüşelim dedik bunlar kahpece bizi sırtımızdan vurdu. Bu saldırı plan dahilinde değil idi!"
-Ağabey! Kimden bahsediyorsun, Esed'in askerleri mi?"
Şahin, "Esed kim ki bize saldırsın! Bu iş Rusların işi! Rusların izni olmadan Esed parmağını kıpırdatamaz. Jetlerle 3 Bordo Bereli askerimizi şehit ettiler! 10 yaralımız var! Atilla yol güzargahına yerleştirdiğin el yapımı bombaları topla Ankara'ya gidiyoruz! Bu kahpe saldırıya mutlaka cevap vermeliyiz!"
-Şahin Ağabey konuşurken sinirden sesi titriyordu! Gözleri dolsada metanetli duruşundan ödün vermek istemeyen hali her hareketinden anlaşılıyordu. Bora Ağabey soğuk kanlılığı kaybetmeyip Şahin Ağabey'in anlattıklarını dinliyor, gözünü yoldan, elini silahın tetiğinden ayırmıyordu. Hemen araçtan inip 100 metre aralıklara yerleştirdiğim üç adet el yapımı bombayı toplayıp araca geri döndüm. Ankara'ya gitmek için yola çıkmaya başladık. Şahin Ağabey'e Rusların neden böyle birşey yaptıklarını sordum. Ağabey biz bu ruslarla müttefik değil miyiz? Şahin Ağabey'in siniri henüz geçmemişti. Küfürler savurarak anlatmaya başladı...
Şahin, "Atilla ne müttefiki! Müttefiklik sadece şuan ki mecburiyetler. Bunların ........ ben! Rusya, Suriye'de bizim etkili olmamızı istemiyor. İngiliz soylularının baskısıyla PYD'ye Otonomi verme retine girdiler. Biz El Bab'a yürüyüp, PYD'nin Munbic Afrin arası bağlantısını tamamen kesmek istiyoruz. Bu saldırı bize 'El Bab'a yürüme' mesajıdır. Çabuk önlem alıp karşı mesaj vermek zorundayız. Aksi taktirde Türk Milleti'nin yüzüne nasıl bakarız. Ankara'da Komutanla görüşelim. Mutluka bunun bir çaresini bulup karşı saldırıya geçmeliyiz"
-Şahin Ağabey haklıydı. Bu kahpelere cevap vermek boynunuzun borcu olmuştu. Hava aydınlanmış Ankara'ya gelmiştik. Şahin Ağabey görüşeceğimiz kişinin bizi Ankara'nın Cincin semtinde beklediğini söyledi. Aklımıza düşen sorular, kızgınlığımız, içimizdeki öfke bize yolun nasıl bittiğini hissettirmemişti. Çankaya'ya yönelip Çinçinn Mahallesine girdik. Buralara daha önce de gelip Vekil Hakan Ağabey'in işini çözmüştük. Aracı park edip yürümeye başladık. Sahin Ağabey'in tarif ettiği mekana geldik. Şahin Ağabey yolda Hakan Ağabey'i de arayarak bulunduğumuz mekana gelmesini istedi. Hakan Ağabey tereddüt etmeden bu teklifi kabul etmişti. Harabe bir gecekondunun önüne geldik. Burası sıradan bir gecekonduya benziyordu. Şahin Ağabey önde arkasında ben ve Bora Ağabey gecekonduya girdik. Gecekondunun camları poşetle kapatılmıştı. İçeride oturmak için ise sadece sandalyeler vardı. Ağar adımlarla oda ya yöneldik.
Oda da 55 yaşlarında 180 cm boylarında, hafif kilolu, yüz hatları keskin bir kişi vardı. Selam verip tokalaştık. Adam kendisini 'Komutan' olarak tanıttı. Şahin Ağabey komutanı tanıyordu. Hiç beklemden El Bab'da şehit olan arkadaşlarımızı hatırlatıp bu olaya karşı mutlaka misilleme yapmamız gerektiğini anlattı. Komutan Şahin Ağabey'i dikkatle dinliyor, yer yer başını aşağı yukarı sallayarak onay veriyordu. Aradan çok geçmeden Hakan Ağabey mekana geldi. Hakan Ağabey'in yüzü asık, saçı darmadağan haldeydi. İçeri girer girmez hepimizle tokalaşıp boş sandalyeye oturdu. Şahin Ağabey hararetli konuşmasına ayağa kalkarak devam etti.
Şahin, "Bana bir şey söyleyin! Bir şey yapmayacaksanız biz canımızı feda eder gerekeni yaparız!"
-Şahin Ağabey kararlıydı mutlaka karşılık vermeliydik. Komutan, Şahin Ağabey'in isyanıyla birlikte ayağa kalkarak "Şahin tamam sakin ol! Gerekeni yapacağız. Hakan sen Rus yetkililerle konuşup bedel istediğimizi anlat. Bunu Putin'in kulağına duyursunlar. Bu karşılığı vermezsek Milletin yüzüne nasıl bakarız. Ben Rus komutanlarla görüşüp kendilerininde feda edebileceği bir ismi bize önermelerini söyleyeceğim. Aksi taktirde Türk-Rus ilişkileri büyük yara alır. Hakan vekilim bu işin yansımaları nasıl olur?"
Hakan Ağabey çok rahat bir tavırla cevap verdi "Komutan hiçbir şey olmaz. Bu olayı Amerika ve NATO'nun üstüne atıp birlikteliğimizi güçlendiririz. Bizde kendi içimizdeki temizliği derinleştirmek için millete söz veririz. Rus yetkililer bu işe biraz bozulsalarda kabul etmek zorundalar. Peki bu işi kime yaptırıcaz bunu düşündünüz mü?"
Komutan, "Merak etmeyin o işi ben hallederim."
-Hararetli konuşmalar sonucunda bir karar alınmıştı. Rus yetkililerle görüşülüp feda edilecek bir isim istenecekti. Sert konuşmaların ardından gecekondundan ayrılıp, intikamımızı alacağımız güne kadar Çankaya'da bulunan Murat Hotel'de kalmaya karar verdik.
19 Aralık, Ankara, Çinçin Mah.
Saat 06.40
-Aradan 26 gün geçmişti. Sabahın erken saatlerinde Şahin Ağabey'in çalan telefonu yüreklerimize sus serpti. Bugün intikam günüydü! Arada geçen zamanda ülkemizde iki büyük patlama olmuş, milletin sinirleri iyice gerilmişti! Mutlaka karşılık vermek zorundaydık. Bu olayların bizler tarafından yapıldığı bugün değilsede bir iki yıl içerisinde anlaşılacaktı.
Şahin Ağabey hazırlanıp Komutanın yanına gitmemiz herektiğini söyledi. Bora Ağabey'le birlikte hazırlıklarımızı yapıp Şahin Ağabey'e yola çıkabileceğimizi söyledik. Koşar adımlarla Hotelden çıkıp araca binip komutanın mekanına gittik. Kaldığımız Hotel ile komutanın mekanının arası yakındı. 10 dakika içerisinde komutanın olduğu gecekonduya geldik. Gecekondudan içeri girip komutanla tokalaştık. Şahin Ağabey daha oturmadan komutana bakarak 'dinliyoruz' dedi... Üçümüz de komutanın dudaklarının arasından çıkacak sözlere kilitlendik.
Komutan, "Beyler iş biraz büyüdü. Bu gece sert geçecek. Ülkemizde iki patlama oldu. Bu patlamaların arkasında Gladio'nun çocuğu BND var. İstanbul patlamasında Amlanya'ya yardım eden bir Rus Dışişleri yetkilisi tespit ettik. Polşikov! Polşikov Moskova'da yaşıyor. Onun da işini bu gece bitireceğiz. Almanya için sadece uyarı niteliğinde bir girişim yapacağız! Onlar bizi iyi tanırlar. Mesajı alacaklardır. Avrupa 80-90'lı yılları iyi bilir. Böyle devam ederlerse Türk Devleti'ni eski alışkanlıklarına geri döndürecekler! Rus dış işleri yetkilisi için intihar süsü verdirilecek. Rusya'ya daha sonra detaylı bilgiyi vereceğiz. Ses çıkartmayacaklar. Olayı Batının üzerine yıkıp bu işten karlı çıkmanın çabasında olacağız. Türkiye'de ise ses getirecek bir isim üzerinde anlaştık. Rusya'nın Ankara Büyükelçisini bugün ortadan kaldıracağız!"
-Büyükelçi mi! Üçümüz bir an da birbirimizin yüzüne baktık! Büyükelçi intikam içim iyi bir seçenekti. Şahin Ağabey araya girerek bu işin nasıl olacağını, kimin yapacağını, korumaların nasıl halledileceğini sordu. Komutan, Şahin Ağabey'in sorularını endişe olarak algılayarak konuşmaya devam etti.
Komutan, "Endişe etme Şahin! Bu konu yüzünden İran'la aramızın açılmasını istemedik. Bu olay İran'la yakınlaşmamıza da vesile olacaktır. İran'ın ikici adamı İshak Cihangiri buraya gelecekti. Gelmemesi için kendisiyle irtibata geçip planımızı anlattık. Bizi makul karşıladı. Rus yetkililerle de gerekli görüşmeleri yaptık. Büyükelçinin korumaları olmayacak. Büyükelçinin infazı için Ankara Çevik Şube de görev yapan genç bir arkadaşı görevlendirdik. Kendisine güveniyoruz."
Şahin Ağabey yine araya girerek "Komutan bu çocuk daha sonra konuşursa!"
Komutan, "Anlıyorum. O çocuk oraya şehit olmaya gidiyor. Hiçbir şekilde teslim olmayacak! Bizden tek isteği kendisini Türk Askerinin infaz etmesi oldu. Bunu sağlayacağız. İçeri girmek için hiçbir zorlukla karşılaşmayacak. Elçinin infazını gerceklestirdikten sonra herhangi bir kişiye zarar vermeyecek. İnfazı Türk usullerine aykırı gerçekleştirecek. Sizler artık Suriye'ye geri dönmelisiniz. Oradaki göreviniz çok önemli."
-Komutan yüreğimize su serpti. Şahin Ağabey komutanın boyununa sarılarak "Genç kardeşimizin şehadeti kabul olsun! Vatan Sağ olsun" dedi... Komutanın konuşmalarından sonra Şahin Ağabey'in emriyle gecekondudan çıkıp Suriye'ye dönmek için yola çıktık.
Suriye, El Bab saat 18.20
Al Madina FM
Son dakika: Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov vurularak öldürüldü...
"Bu yazı birilerini aklamak için değil, Türk Devleti'nin bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonrada alacağı intikamların kurgulanmış halidir."
Винагородити
DoomtouchableDoomtouchableDoomtouchableDoomtouchableDoomtouchableBarbarosBarbarosBarbarosBarbarosКоментарі (6)
pirinc
pirinc olarak ekmek salindi kardesim, baby missin :-)
Evet eyvlh
Bir an Metal Fırtınayı okur gibi oldum.. Gençlik yıllarıma döndürdün beni, esen kalasın. Kalemini beğendiğimi de belirtirim..
Kalemine sağlık, bi an yuh devlet büyükelçi öldürüp kendi bacağına sıkar mı diyecektim ki kurguymuş )
Gercekleri Kurguladim Bu makalenin Anlamlasmasi 2 yil alir. Pcnizde arsivleyin derim...